Moody’s’in Başkan Yardımcısı Lindow, Türkiye ekonomisi ve piyasalarının, 2001 yılına göre çok daha güçlü ve esnek olduğunu belirtti. Lindow, bu nedenle Türkiye’nin küresel krizden şu ana kadar çok olumsuz etkilenmediğini söyledi.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Başkan Yardımcısı Kristin Lindow, küresel likidite sorununa bağlı mali krizin Türkiye’ye muhtemel etkilerini değerlendirdi.
Küresel likidite sorununun ekonomileri etkilediğini altını çizen Lindow, bu nedenle bu krizin, piyasalardaki kırılganlığı artırdığını ve dünya genelinde, Türkiye dahil, krediye bağımlı tüm piyasaları etkileyeceğini kaydetti.
Türkiye’nin yüksek oranlı cari açık sorunu olduğunun altını çizen Lindow, bu nedenle, artan oranda yeni finansman ihtiyacı içinde olduğunu vurguladı. Türkiye’ye doğrudan yabancı sermaye girişinde bir yavaşlama olduğunu belirten Lindow, mevcut yabancı sermaye girişinin, diğer ülkelere kıyasla önemli miktarda olmasına rağmen, daha öncesine oranla bir yavaşlama olduğunu, bunun da cari açığın finansmanını etkileyeceğini ifade etti.
GELECEK YIL DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE ARTAR
Cari açığın finansmanı açısından doğrudan sermaye girişinin önemine dikkat çeken Kristin Lindow, gelecek yıl, ulusal ve uluslararası olumlu ekonomik ortam çerçevesinde, Türkiye’ye yeniden doğrudan yabancı sermaye girişinin artabileceğini de vurguladı.
LİKİDİTE SORUNU TÜRK ŞİRKETLERİNİ ETKİLER
Küresel mali krizin ve finansman koşullarının, küresel riskten kaçınma hareketi içinde, daha çok Türk şirketleri üzerinde olumsuz etkide bulunabileceğini belirten Lindow, likidite koşullarındaki daralmanın, Türk şirketlerinin, hatta Türk bankalarının finansman imkanlarını daraltacağını ve daha maliyetli hale getireceğini söyledi.
Lindow, Türk şirketi ve bankalarının finansman maliyetleri artarken, ekonomik büyümedeki yavaşlamanın ise finansman ihtiyacı ve kredi talebini azaltabileceğini de vurguladı.
SİYASİ RİSK KALKTI AMA...
Moody’s, Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından, Türkiye’de, kısa vadedeki kaotik bir siyasal ortam riskinin ortadan kalktığını, ancak Türkiye’nin davanın açıldığı Mart ayından bu yanaki ekonomik sorunlarının değişmediği bildirmişti.
Cari açık ve belirli düzeyde de olsa kamu borç yüküne dikkat çeken Moody’s, özelleştirme reformlarının da büyük ölçüde durduğunu, geçen yılki genel seçimlerin neden olduğu iç koşullarla, dış ekonomik koşullardan kaynaklanan gecikmelerin mutlaka telafi edilmesi ve yapısal reformlara devam edilmesi tavsiyesinde bulunmuştu. Moody’s Türkiye’yi, “Ba3” notu kategorisinde tutuyor.