FİNANS

Türkiye, sermaye fonları için cazibesini koruyor

Denetim ve danışmanlık firmalarından Ernst-Young’ın, Kurumsal Finansman bölümü tarafından, 2007 yılında dünyada yatırım yapılan şirketlerden 100 büyük çıkış işlemi temel alınarak hazırlanan, Özel Sermaye Fonları (Private Equity) raporunun üçüncüsü yayınlandı.

Ernst – Young Kurumsal Finansman Bölümü Yönetici Ortağı Demet Özdemir, Türkiye’de özel sermaye fon yatırımlarının, yaklaşık 10 yıldır varlık gösterdiğini, son yıllardaki global likidite bolluğunun yanı sıra, Türkiye’deki istikrar ve güven ortamının da etkisiyle, fonların sayı ve hacim olarak arttığını belirtti. 2006 yılında 2,4 milyar dolar, 2007 yılında 2 milyar dolar olarak gerçekleşen özel sermaye fonu yatırımlarının, 2008 yılının ilk altı ayında 2 milyar dolar düzeyine ulaştığını ifade eden Demet Özdemir, “Türkiye, gelişmekte olan piyasalar arasında cazibesini halen koruyor, ancak söz konusu artış henüz önemli hacimlerde çıkış işlemine dönüşmedi” dedi.

Özdemir, konuşmasına şöyle devam etti: “2007 yılının ortalarından itibaren, borçlanma piyasalarında görülen kriz nedeniyle global olarak özel sermaye fonu yatırımlarında gerileme gözleniyor. Bu da, satın alma sırasındaki fiyatlamayı etkiliyor ve satın alma öncesi yürütülen ön incelemenin önemini artırıyor. Araştırma kapsamında fon yöneticileri ile yapılan görüşmelerden çıkan sonuç, her koşulda fon yatırımlarının Türkiye gibi büyüme ve getiri beklentisi yüksek olan gelişen piyasalarda aktif yer bulacağı yönünde.”

ÖZEL SERMAYE YATIRIMLARININ HACMİ ARTTI

Şirketlerin hisselerini, özel sermaye fonlarına satarak değer artışı sağladıklarına işaret eden rapora göre, 3. yılında da özel sermaye yatırımlarının şirket değerlerindeki artış hızı, halka açık şirketlerin hayli üzerinde gerçekleşti. 2007 yılında gerçekleşen Özel Sermaye Fonları yatırımlarındaki çıkış işlemlerinin, eş değer halka açık şirketlerin değer artış hızının 2 katı düzeyde olduğu belirtildi. Stratejik, idari ve operasyonel bilincin, şirket sahipliği üzerinde belirleyici rol oynadığına dikkat çeken Demet Özdemir, organik büyüme ile beraber, coğrafi genişlemenin, satışlarda artışın ve yeni ürünlerin pazara sunulmasının, yeni şirket satın alımları ile yeniden yapılanma işlemlerinin, başarıdaki temel faktörler olduğunu vurguladı.

Demet Özdemir, başarılı fon yöneticilerinin yüksek kazanç ve değer yaratabildiklerini, ancak, yatırımlarını uzun süre ellerinde tuttukları için, pazarda bir düzelme gerçekleşene kadar hızlı büyüme eğilimine giremediklerinin altını çizdi. Özdemir, buna bağlı olarak, yatırımların çıkış hacimlerinin, 2008 yılında ve muhtemelen sonrasında da daralacağını düşündüklerini ifade etti.

Canlı Borsa
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler