BİZE ULAŞIN
Piyasalarda yaşanan son bir aylık yükselişi “ayılar uykuda” olmasından kaynaklanan bir tepki hareketi olduğunu belirtmiştik.
Hafta başından itibaren ayılar uykudan uyanıp, yeniden iş başı yaptılar. Haftanın başından bu yana getiriler-götürüler hesabı yaptığımızda Avrupa borsaları hafta başından bu yana yüzde 10’nun üzerinde değer kayıpları gösterdi.
ABD’de değer kaybı dün gün içerisinde bir ara yüzde 8.5’a vardı. İMKB’de bugüne kadarlık götürü sadece yüzde 5.28 dolaylarında gerçekleşti. Kapı komşumuz Rusya’nın Ruble’si bu hafta içerisinde yüzde 11’in üzerinde değer kaybetti.
IMF kredili, programlı ve 2009 yurtdışı finansman sıkıntısını çözmüş Macaristan Forintisi’nin ay başından bu yana dolar karşısındaki kaybı ise yüzde 13’ü buldu.
Euro bu hafta Dolar karşısında yüzde 3.10 kayıp yaşarken, ay başından bu yana kayıp yüzde 6.76’a ulaştı. Türk Lirası Dolar karşısında bu hafta yüzde 3.84 bir değer kaybederken, ay başından bu yana kayıp yüzde 5.72 düzeyinde.
KISSADAN ANALİZ
İMKB 2009’a başladığımızdan bu yana diğer borsalara göre üstün bir performans gösterirken, Y’si giden TL’si kalan para birimimiz gelişmekte olan para birimlerini bırakın Euro’dan üstün bir performans sergiliyor. Türkiye şu anda hissetmemesinin nedeni ya verilmiş bir sadakasının olması yada yurtdışından gelen bir zulanın varlığıdır.
Başbakan Erdoğan sermaye sıkıntısı çeken iş adamlarının yurtdışında bulunan zulalarından para getirmesini istemişti. Tamda o zamanlara denk gelen dönemin Ödemeler Dengesi bilançosunda 7.5 milyar dolar tutarında bir net hata fazlası yada zulası oluştu.
TCMB üzerinden iki ay geçtikten sonra ancak bu paranın neden bu kadar yüksek olabileceğinin olasılıklarını sıralayabildi. Yurtdışı piyasaların ve para birimlerinde sınırlar denenirken, Türkiye piyasalarında sakinlik hakimdir. Yurtiçi piyasalar ne kadar sakin görünse de, ABD kaynaklı piyasalarda yeni bir dalga olasılığı artmış görünmektedir.
Dün ABD piyasaları dün yüzde 2,5-3 oranında eksilerden artı bir kapanış gerçekleşmiştir. Bu toplamda bir dönüş işareti olarak algılanabilir. Fakat detayda yeni bir dalganın işareti olarak görünmektedir. Bank Of America’nın geçen yıl satın almaları nedeniyle oluşacak zararlar için devletten ek kaynak talebinin olabileceği, Citigroup’ta belirgin bir küçülme içine girebileceği ve finans sektörüne yönelik zarar tahminlerinin artırılması ABD’de finans sektörü kaynaklı yeni bir dalga olasılığını artıyor.
Özellikle Bank Of America dün yüzde 18.43 oranında düşmesi ve CDS’lerinde yaşanan tırmanış ile 2008 finansal kriz yılında gördüğü en düşük seviyelerinde altına geriledi. Citigroup yüzde 15.45 ve Wells Fargo yüzde 12.61’da yaşanan düşüş yeni bir finansal kaynaklı endişelere işaret ediyor.
ITRAXX ve VIX’de yeniden yükselişler bu yeni dalga tezini güçlendiriyor. TCMB’nin dünkü 2 puanlık faiz indirimi sürpriz olmadı. Beklentilerin ötesinde bir faiz indirimi gerçekleşeceği ve TCMB Başkanı’nı "Durmamış Yılmaz" olarak yine kaleme alacağımızı belirtmiştik. Gelişmekte olan ülke paraları erirken, Rusya kuru korumayı bırakıp devalüasyona başlamış ve Brezilya Merkez Bankası dün yeniden döviz satmaya başlamışken TCMB’nin faizleri yüzde 15’den yüzde 13’e geriletmesi TL’nin değer kaybetmesine göz yummak anlamına da gelmektedir.
Merkez Bankası’nın son 3 aydır yaptığı faiz indirimleri, ekonomik daralma ile ilişkili olabileceği gibi diğer gelişmekte olan merkez bankalarının tercih ettiği gibi sınırlı devalüasyon gerçekleştirmek gibi bir amacıda olabileceği gözlerden uzak tutulmamalıdır. Yeni repo faizine göre aylık net getirinin yüzde 0,92 ve günlükte yüzde 0,03’e geriledi.
Buna göre İş Bankası hisselerinde 2 kademe kar yazılması yada bir aylık repo getirisi elde edilmiş olacak. Dolar kurunda 0,02 TL fark aylık repo getirisine denk gelecek. Para yattığı yerden büyümeyeceği 2009 yılında gözler daha fazla faiz dışı piyasalarda ve mevcut dalgalanmalar nedeniylede getiri aslanın ağzında olacak.
(Turkish Yatırım Menkul Değerler)
