UR-GE kapsamında firmalara tek başlarına gidemeyecekleri ülkelere küme olarak gitme ve ihracat yapma imkanı tanınıyor. Cumhuriyetin 100'üncü yılı olan 2023 için 500 milyar dolarlık ihracat hedefi koyan Türkiye'de bir proje 'sessizce' 2010 yılından bu yana şirketlerin verimliliğini yüzde 40, ihracat ve cirolarını ise yüzde 20 artırdı. İsmi 'ürün geliştirme' (Ür-Ge)
ile karıştırılsa da kısa adıyla URGE, yani "Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi" projesi, Ekonomi Bakanlığı'nın kümelenme çalışmaları çerçevesinde şimdiye kadar ihracatın artırılması için yaptığı en etkili projelerden biri... Firma bazında destek yerine kümelenme ile desteği hedefleyen proje kapsamında şu anda 76 işbirliği kuruluşu 2 bin 102 firmaya ulaşmış durumda. 40 ilde devam eden 116 projede verimlilik artışı yüzde 40.
Koordinasyonu Ekonomi Bakanlığı yürütüyor
UR-GE kapsamında firmalara tek başlarına hiç gidemeyecekleri ülkelere küme olarak gitme ve ihracat yapma imkanı tanınıyor. Ayrıca bu firmalar yurtdışına yüzde 75 devlet desteği ile çıkıyor. Birlikte küme olarak yurtdışına giden firmalar ortak hareket edebiliyor ve karışık konteyner oluşturarak aynı müşteriye ürün satabilmeleri sağlanıyor. İşbirliği kuruluşları yani ihracatçı birlikleri, ticaret ve sanayi odaları da firmalara bilgi paylaşımı sağlıyor. Tüm projenin koordinasyonunu ise Ekonomi Bakanlığı yürütüyor. Tıpkı elektriğin daha verimli dağıtılmasını sağlayan 'enterkonnekte' sistem gibi ihracatın daha sağlıklı yapılması için UR-GE, İhracat Genel Müdürlüğü aracılığıyla bir bilgi paylaşımı platformu haline de dönüşecek. İhracatta kümelenme Gaziantep'te halıcılık sektörü, Kahramanmaraş'ta mutfak ve metal eşyalar, Çorum'da gıda makineleri sektörü, Samsun'da medikal cihazlar, Trabzon gemi inşaat sanayii ile 5 kentte atağa kalktı. UR-GE çalışmalarında elde edilen başarılar, deneyimler ve uygulamalara ilişkin öneriler, DÜNYA Gazetesi'nin evsahipliğinde düzenlenen yuvarlak masa toplantısında tartışıldı. DÜNYA Gazetesi Osman Saffet Arolat'ın yönettiği toplantıda sektör temsilcileri deneyimlerini paylaştı ve uygulama sonuçlarını değerlendirdi.
"Loncaların adı kümelenme oldu"
Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Yavuz Özutku, 2007 yılında başlatılan kümelenme kümelenme projesinin gçmişteki "lonca" yapılanmasından izler taşıdığını vurguladı. Özutku, "Bu ülkenin genlerinde bu var. Geçmişimizde lonca teşkilatlarımız var. Bugün bunun adı çağdaş dinamiklerle desteklenmesi ile kümelenme oldu. Biz 2007-2009 yılları arasında bu projeyi uyguladığımızda elimizde beyaz bir kitap vardı. Türkiye'nin kümelenme haritasını çıkardık. Kümelenme nerede hangi sektörler biliyoruz. Biz bu alanda politika geliştirebiliyor muyuz? Hayata geçirebiliyor muyuz? Bizim için başarı budur" diye konuştu. 5 ilde KOBİ İş Birliği ve Kümelenme Projesi'ni başlattıklarını kaydeden Özutku şöyle devam etti: "Önemli olan kümelenme mantığını kavrayıp rekabete hazır hale gelmek. Ölçtüğümüz parametreler verimlilik artışı, ciro artışı, ihracat artışı. Ortalama yüzde 20 artış sağladık. Kümelenmende ele aldığımız şey işbirliği ile rekabet gücünü artırmak. Rekabet gücünü artırmak için maliyetler, girdilere bakmak çok önem taşıyor. Rekabet gücü öyle bir kavram haline geldi ki, biz şuna inanıyoruz rekabetçilik sadece uluslararası düzeyde ölçülen ve tartışılan bir şey değil."
"Firma bazında başvuruya kapalı"
"Şirketlerimizin önce yurtiçinde rekabetçi olmasını sağlarsak gücümüz o zaman artar" şeklinde konuşan Özutku şu bilgileri verdi: "5 ayaklı bir sistem kurduk. Dedik ki
biz artık firmaları değil küme haline gelmiş yapıları görmek istiyoruz. UR-GE projeleri firma bazında başvuruya kapalı. Sadece işbirliği kuruluşu başvuruyor. İşbirliği kuruluşu da bize başvurabilmek için, kümelenme mantığıyla bir araya gelecek minimum 10 kişiyi bulmak zorunda. Böylece doğal olarak kümelenme meydana geldi. İlk aşamada ortak ihtiyaç analizi yapılması zorunlu. Bu analizle firmaların ihtiyaçları belirleniyor. Ona göre bir yol haritası çıkarılıyor. İhtiyaç analizi yapılıp bize teslime edildiğinde raporu inceliyoruz, şurası olmamış diyoruz bir raporun 4 kere gidip geldiği oluyor. İkinci aşama, firmalar hangi alanda eğitim ve danışmanlık alacaklar bunu biliyorlar. Ortak eğitim ve danışmanlık aşamasına geçiyoruz. Bu aşamadan sonra artık firmalar küme haline geliyor. Rakip oldukları işbirliği yapabileceklerini o zaman anlıyorlar. Firmalar kendisinin belirlediği bir sektörde, ticaret müşavirlerimizin yardımıyla heyetleri kanalize edip çok tatmin edici sonuçlar alıyor."
"116 proje ihracatçı için yürüyor"
İşbirliği kuruluşlarının çok önemli görevler üstlendiğini ve 116 projede çalışmalar yürütüldüğünü aktaran Özutku, sözlerini şöyle sürdürdü: "UR-GE'de makine 25, ağaç
amulleri ve mobilya 14, hububat bakliyat 10, kimyevi maddeler 10, tekstil ve hammaddeleri 9, yaş meyve ve sebze 7, elektrik ve elektronik 5, demir ve demirdışı 5, demir-çelik 4, otomotiv3, halı3, gemi/yat 2, deri ve deri mamulleri 2, madencilik 2, süs bitkiler 2, hazır giyim2, çimento-toprak 1, sağlık 1 yazılımda 1 proje var."
"Ticari istihbaratı destekliyoruz"
UR-GE desteklerini önceden ödenmesinin mümkün olmadığını belirten Yavuz Özutku, "Ekonomi Bakanlığı'nın destekleri artırma konusunu tartışıyoruz. Feedbackler
geliyor. Ticari istihbaratın satın alınması için danışmanlığı destekliyoruz. Ticari müşavir sayımız 250'ye ulaştı. Bu sayıyı artırmamız gerekiyor" dedi. Özutku, UR-GE'yle KOBİ'lere dokunmak istediklerini ifade ederek, şöyle konuştu: "2 bin 102 firmaya hizmet veriyoruz. Bizim görevimiz ihacatı yaptık bitti değil. Üretimi artırmamız gerekir. URGE'de 2. safha için direkt üretim alanlarınızda danışmanlık ve eğitim satın alabilirsiniz. Verimlilik artışımız ortalama yüzde 40. 116 projeyle 20 arkadaşımız ilgileniyor. 76 işbirliği kuruluşu toplam 40 ili kapsıyor. 83 ihtiyaç analizi yapıldı. 148 eğitim faaliyeti gerçekleştirildi. 23 tane danışmanlık faaliyeti yürütüldü. 66 yurtdışı sektörel ticaret heyeti, 8 tane alım heyeti geldi" ifadelerini kullandı.
"UR-GE'ciler ihracatçıların içinde bir kulüp oldu"
Tahsin Öztiryaki; İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı (İDMİB): "UR-GE yakaladığı bu sinerjiyle bir dostluk kulübü oldu. URGE'ciler grubu oluştu birliğimizin içinde. Çok başarılı çalışmalar oluyor. Demir ve Demirdışı İhracatçılar Birliği olarak bu yıl 6.9 milyar dolar ihracat hedefledik. Geçen yıl mutfak ihracatının 3.9 milyar dolar oldu. Dünya mutfak ihracatına bakacak olursak 145 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. UR-GE kapsamında mutfak bölgesinde 31 URGE firması var. Alüminyumda 21 firmamız var. Bağlantı ekipmanları URGE'side 16 firmamız var. Alüminyum ve bağlantı elemanları daha ilk aşamada. Pazarları tespit etmeye çalışıyorlar. Yüzde 3 olan ciromuzu artırmak istiyoruz. Burada en büyük paya yüzde 36 ile Çin sahip. Almanya yüzde 6.8, İtalya 4.8, Türkiye ise yüzde 3'lük bir pay alıyor. Çok gidecek yolumuz var. En fazla ihraç edilen kalemler endüstriyel ürün grubu; 1,6 milyar dolar. Elektrikli küçük ev aletleri 781 milyon dolar, metal mutfak eşyaları 648 milyon dolar, Camdan Mamul Mutfak eşyaları 481 milyon dolar, Plastik Mutfak Eşyaları: 231 milyon dolar. UR-GE kapsamındaki firmaların kilo başına ihracatı 2000 yılında 0.69 dolarken şimdi bu rakam 3.12 dolara yokseldi. Ürünlerinin fiyatında yüzde 352'lik bir artış var. Artık Gana'da, Tanzanya'da uçak nereye iner, hangi otelde kalacağım hepsini biliyorum. Bir eşiği atladık. Gidemeyiz, satamayız psikolojisini kırdık. Artık her firma başka bir firmanın kataloğunu yanında taşıyor. Tecrübelerimizi birbirimize aktarmalıyız. Bir dönem içinde 5 UR-GE faaliyeti yapıyoruz. Kendimizi ifade etmede sıkıntı yaşıyoruz. Türkiye'deki fuarlar desteklenmeli. Tek tek fuar şirketlerimiz satılmaya başlandı. Fuar teşvikleri yerine firmaların fuarlarına teşvik çok daha iyi olur. UR-GEye alacağımız firmaların standartları karşılayacak firmaları alıyoruz."
"Paraguay ve Şili'ye bile ihracatı UR-GE ile başlattık"
Murat Akyüz; İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri Sektör Kurulu Başkanı (İKMİB): "8 binden fazla üyesiyle 2012 itibari ile 17.6 milyar dolar ihracat yaptık. Firmalar birbirinden kopuk bir şekilde devletten fayda sağlamaya çalışıyor. Bu nedenle 2010 yılının sonunda, UR-GE projelerini büyük bir memnuniyetle karşıladık. Hatta ilk başvuran kuruluşlardan biri olduk. Toplam 4 projede aktif olarak yer alıyoruz. Türk kozmetik sektörünün yurtdışı pazarlama faaliyetlerine destek olmak amacıyla UR-GE kümemizi 41 firma ile oluşturduk. Stratejimizi uluslararası fuarlar ile ulaşamayacağımız pazarlara girmek olarak kurguladık ve ilk organizasyonumuzu Paraguay ve Şili ülkelerine 18 firmamız ile gerçekleştirdik. Paraguay ve Şili'ye ihracat yapmaya başladık. Amacımız diğer firmalarımızı da bu pazarlara sokabilmek ve kalıcı olmalarını sağlamak. Kozmetik UR-GE projemizin ikinci faaliyetini geçtiğimiz aylarda Panama ve Meksika'ya yönelik gerçekleştirdik. Kozmetik firmalarımız daha önce hiç gitmedikleri, girmeyi düşünmedikleri pazarlara bizlerle açıldılar. Boya UR-GE projemizi ise 20 firma ile oluşturduk ve ilk faaliyetimizi Cezayir-Fas, ikinci faaliyetimizi Almanya Farbe Fuarı'nda ortak stand katılımı ile gerçekleştirdik. Boya projemizde de 3 firmamız pazarlama faaliyetlerimiz sonucunda yeni pazarlara ihracat yapmaya başladı. Yeni oluşturduğumuz Plastik Ambalaj Sektörü Pack@Turkey projemiz henüz çok yeni, şu an
firmalarımızı analiz ediyor ve stratejimizi geliştirmeye çalışıyoruz.
Bugüne kadar yürüttüğümüz UR-GE projeleri bizlere birçok tecrübe kazandırdı.Ekonomi Bakanlığı tarafından ihracata yönelik birçok destek verilmesine karşın zaman zaman geri
ödemelerdeki prosedür fazlalığı ve sürecin uzaması ihracatçı firmalar üzerinde olumsuz bir imaj oluşturmuştu. Ancak bakanlığın UR-GE projelerinde ön finansmana izin vermesi nedeniyle desteklerin peşin uygulanması firmalar üzerindeki bu imajı olumlu yönde değiştirdi. Birçok sektörde daha önce girilmemiş pazarları inceledik. Özellikle Latin Amerika pazarına yönelik faaliyetlerimiz firmalarımızın bu yöndeki vizyonunu geliştirdi. Daha önce uzaklık, navlun maliyetleri ve gümrük vergileri konusunda sahip oldukları olumsuz yargılar kayboldu. UR-GE projelerinin önümüzdeki dönemde tüm Ekonomi Bakanlığı desteklerini içine alabilecek şekilde genişlemesini önerebiliriz. URGE Projeleri arasındaki işbirlikleri arttırılabilir. Firmalara oltanı al yemini al gel diyoruz. Kendini duruma göre orkinosta tutabilirsin lüfer de diyoruz. Gittiğimiz her ülkede pazar araştırması yapıyoruz. Ateşeliklerimiz son derece aktif. Tokyo'ya konteynerler bin doların altında iniyor bunu firmalarımız bilmiyor oradan otomobil parçaları ağırlıklı geliyor. Ve boş dönüyor. Biz tersine bir analiz yaptık yoğun olarak gelen bölgelere ihracat yapmamız daha da kolaylaşır. Bu çok güzel bir avantaj."
"Rusya'da Almanlar gibi depo kurarak ihracatı artıracağız"
Mustafa Akyol; İnegöl Mobilya Sanayicileri Derneği (İMOS) Başkanı: "İnegöl geçen yıl ihracatını yüzde 40 artırdı. İnegöl'de mobilya üretiminin yüzde 65-70'ini İMOS üyeleri
gerçekleştiriyor. Sektör iç pazarda doygunluğa ulaştığı için ihracata yöneldik. Kendimize hedef pazarda 2 ülke belirledik. Rusya ve Suudi Arabistan, geçen yıl kasım ayında Rusya'da düzenlenen fuara İnegöl'den 16 firma ile gittik. Türk mobilyalarını sunduk. Bizim ürünlerimizi görünce çok şaşırdılar İtalyan mobilyalarına benzettiler. Neden bu zamana kadar göremedik diye serzenişte bulundular. 1-5 Eylül tarihleri arasında Suudi Arabistan'da iş forumu düzenleyeceğiz. Rusya ile gümrükte çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Oraya girmek zor ama girersek çok büyük beklentilerimiz var. Bir depo kiralama hedefimiz var orada, pazarlama ağı kurmayı hedefliyoruz. Toptancılar depo olmadan ürün almaya sıcak bakmıyorlar. Almanlar bu konuda çok başarı Rusya'da bayilik sistemini oluşturmuşlar. Ortak depolar kurarak büyüyorlar. Stratejilerini uzun dönemli olarak planlamışlar. Destekler konusunda cimri davranılmaması gerekir. Suudi Arabistan'da mallarımız gümrüklerde araçlardan indirilip tekrar yükleniyor. Bu çok büyük dezenformasyona neden oluyor. Siyasetçilerimiz daha etkin olmalı. Çin'e bunu yapmıyorlar. İşlerimizin hacimli olmasından dolayı navlun destekleri istiyoruz. Çin'in etkisi büyük İtalyanlarda düşme var. Arap dünyasına yakınız çok iş yapabiliriz. Rusya'da da gümrüktesıkıntılar yaşıyoruz. İran'a çok mal satıyorduk füze kalkanı nedeniyle satamıyoruz."
Ticari istihbaratımızı sağlamlaştırmalıyız"
Kerim Dilber; Çelik İhracatçıları Birliği Dış İlişkiler Kordinatörü: "Ağustos 2011'de UR-GE'ye başladık. 42 firmanın katılımıyla bir proje gerçekleştirdik. Kısa sürede ihtiyaç analizi yapıldı. Ve eğitimler başladı. 7 tane eğitim düzenledik üyelerimize, 5 tane yurtdışı heyeti yaptık. 3 tane yurtdışı alım heyeti getirdik. Çok büyük bir başarı gözlemliyoruz. İhracatta ciddi bir artış görüyoruz. UR-GE projesini katılan firmalarımızın ihracatında yüzde 27 artış sağladık. 5 heyetle 9 ülkeye gittik. Şili, Kolombiya ve Peru, ondan sonra Pakistan ve Bangladeş'e gittik. Nijerya ve Gana'ya gittik. Son olarak Kenya ve Tanzanya'ya gittik.Yurt dışı alım heyetleri Malezya ve Mısır'dan geldi. Malezya ile yapılan ticaret ilk zamanlar çok güzeldi. Malezya'da koruma önlemi ile ilgili bir soruşturma açıldı. Krizden sonra tedbirleri artırdılar. Türk ürünlerine de 13 başlık altında koruma kapsamına aldılar. İhracatımızı çok olumsuz etkiledi. Çok mücadele verdik. Biz orada tel imalatçıları ile yakın bir çalışma yaptık. Hem koruma önlemini kaldırdık hem de ordan alım heyeti getirdik. Sıfır vergi ile mal satar hale geldik. O sırada Japonya'ya, Çin'e ve Kore'ye kısmi vergi geldi. Bu bizim işimize çok yaradı. Benzer bir olayı Mısır'da yaşadık. İnşaat demirine orada yüzde 6.8 vergi alınıyordu. Haziran sonunda kalkmasını bekliyoruz. Bu esnada oradan 2 tane alım heyeti getirdik. Mısır ortalama yıllık 1 milyar dolar ihracatımız vardı. Bu sene 100-150 milyon dolar gibi bir seviyeye inecek. Bu çok büyük bir problem inşaat demiri almak yerine kütük alımına yöneldiler. Haziran sonunda yapacağımız görüşmelerle ihracatı milyar dolarlar seviyesine çıkarmak için çaba harcayacağız. Dünya çelik yol haritasını çıkardığımızda, ihtiyaçlarımızı ortaya çıkarmış olacağız. Ticari istihbaratımızda çok büyük eksiklikler var. 86 ülkede 159 ticaret müşavirimiz var. Sektörler hakkında onları bilgilendirmek gerekiyor. Ne yapıyoruz bilmeleri lazım. Bölgeleri tanıyan kişileri ortak olarak istihdam etmeliyiz."
"İklimlendirme strateji belgesi hazırlanıyor"
Cem Savcı; İklimlendirme-Soğutma- Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD) Başkanvekili: "UR-GE'ye 2011 yılında başladık. İki defa başvurumuz revize edildi. Amacımız firma bazında herkesin ihracatını artırmak. Ürün pazarını artırmak ve ulaşılamaz pazarlara açılmak. 24 firma projeye katkıda bulunuyor. Sektörümüz çok dinamik bir sektör çok hızlı sonuç alabiliyoruz. Sıkı işbirliği içindeyiz. Sektörel strateji belgemiz hazırlanıyor. Dünya pazarında gayet rekabetçiyiz. Ancak firma bazında eksiklikler var, belgelendirmeyle ilgili eksiklikler var, Pazarlama ile ilgili eksiklikler var. Alım heyeti organizasyonda eksikliklerimiz var. Bu işi takip edecek personel istihdam etmeliyiz. Sektörlerin birbirinden haberi yok. Marka oluşturmalıyız. UR-GE'de bunları göremedim bunu eklemek gerekir. Yeni ürünler geliştimeliyiz."
UR-GE'nin ihracatçıya sunduğu 6 fayda
>> Küme firmalarının aidiyet duygusu ile hareket ederek birbirlerine yardımcı olmaları
>> Daha önce hiç iletişim kurmamış firmalar ortak hareket ederek rekabet avantajlarını artırdılar. Örnek olarak; aynı müşteriye ürün satma(mix-konteyner)
>> Bilgi ve müşteri paylaşımı sonucunda ihracata katkı
>> Bazı Küme firmalarının kendi işletmelerinde başarılı olduğu uygulamaları diğer küme firmaları ile paylaşımı sonucu ortaya çıkan değer
>> Uzak ülkelerin iş yapış şekillerini ve iş kültürlerini yerinde inceleme
>> Firmaların tek başlarına gidemeyeceği ülkelere küme olarak daha rahat gidilme olanağı
>> %75'lik devlet desteği sonucunda ihracatçı firmanın üzerinden alınan büyük yük
(Dünya)