Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD), Küresel Ekonominin Geleceği Webinarı’nda Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin’i ağırladı. Alkin, piyasalar ve yatırım alanları ile ilgili önemli tespitlerde bulunurken DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, ekonomi dünyasındaki baş döndürücü trafiği çözümlemek için bilgilendirme toplantılarına devam edeceklerini söyledi.
Türkiye ekonomisinin küresel arenadaki yeri ve pandeminin ekonomiye yansımaları hakkında bilgilendirmelere devam edeceklerini belirten DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, “Önümüzdeki süreçte beklenen ekonomik gelişmeler hakkında öngörüleri paylaştığımız, alanında uzman isimleri ağırladığımız bilgilendirme toplantılarını çok önemsiyoruz. Bu toplantılarda şirketlerin başarılı olması için izlemesi gereken yolları da mercek altına alıyoruz. Biz, yaklaşık 5 milyar Dolar ihracatı olan bir organize sanayi bölgesiyiz. Oldukça başarılı üyelerimiz var. Hem üyelerimizin vizyonunu genişletmek, hem de yatırımlar için belirlenen yol haritalarını şekillendirmeyi hedefliyoruz. İş dünyamızın önünü görebilmesi, olumlu ya da olumsuz senaryolar dahilinde alternatiflerini oluşturması ve yatırım planlarını buna göre belirlemesini amaçlıyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Döviz kurları yükselince kişi başı milli gelirde ciddi azalma olduğunu ve gidişatın bir süre daha bu şekilde devam edeceğini kaydeden Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin, “Sadece büyümeyi hızlandırıp Türk Lirası ve Dolarda istikrar sağlarsak, kişi başı milli gelirimiz yükselir. Ama şu an için bu, pek ihtimal dahilinde görünmüyor. Gelişmekte olan ülkelerde en yüksek enflasyon yüzde 6, ama ülkemizde yüzde 17 civarında. Dünyada büyük bir sabun köpüğü patlaması olmazsa üretici fiyatlarında herhangi bir düşüş beklemiyorum. İşsizlik de derin bir yaramız. Artık pek çok sektörde makineleştiğimiz için çok istihdama ihtiyaç duymuyoruz.
Maalesef çok yüksek istihdama sebep olan kayıt dışı sektörlerde önemli ölçüde durgunluk yaşandığı için de işsizlik, yüksek seviyelerde. Küresel anlamda 2. Dünya Savaşı’ndan sonra borç konusunda en yüksek seviyeye ulaşılmış durumda. Türkiye’nin milli gelirde aldığı pay, Avrupa Birliği müzakereleri devam ettiğinde gayet iyi gidiyordu. Ne yazık ki 2013’ten sonra bu durum, git gide kötüleşmeye başladı. Dövizin seyri, her şeyi gösteriyor.
Kırılganlıklar, Merkez Bankası’nın rezervleri, cari açık sorunu ve dış borçlar gibi parametreler dikkate alındığında bu seyrin düşüş göstermesi mümkün görünmüyor. ‘Faizi düşürürsek enflasyon ve döviz kurları da düşer’ düşüncesi de doğru değil. Enflasyonla mücadele etmezsek faiz, kronik olarak yüksek kalır” dedi. 2023’e ilişkin beklentilerini de açıklayan Alkin; büyümede yüzde 5, işsizlikte 10.5-11, enflasyonda 6-7 seviyelerinde tahminde bulunduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Alkin, kripto para yatırımlarıyla ilgili de şu sözlerle tavsiyelerde bulundu: “Kredi kartının limitini sizin itibarınız belirler, cebinizdeki para değil. Birkaç akıllı insan, merkeziyetçi yapıya sahip olmayan otonom ve anonim sistemlerle yapılan işlemler sonucu soğuk cüzdanlara tanımlanmış bir alışveriş yoluna girdi. Bence arkadaşınıza borç verir gibi kripto paralara girilmeli. Unutamayacağınız kadar büyük bir miktarla bu işlere kalkışmamalısınız. Kripto para cüzdanlarınızı tanınmış, daha önceden birkaç yıl test edilmiş yerlerde saklamalısınız. ‘Piyasa aktörü olacağım’ diyorsanız da bu işin ilmini yapın, tamamen bu konuya odaklanın. Unutacağınız kadar parayı buraya koyarsanız daha kârlı çıkarsınız.”
Şirketler için önemli tavsiyelerde bulunan Emre Alkin yapay zekayı etkin kullanmanın önemine dikkat çekti. Alkin, “Artık şirketler yavaş yavaş değil bir anda batıyor, ciddi bir saha temizliği var. Ölçeğe ulaşmak artık yetmiyor piyasayı iyi okuyup önünden gidiyor olmanız gerekiyor.
Yapay zekaya tüm gücüyle kullanmanız gerekiyor, sanayi 4.0’ı kullanıyor olmanız şart. Benim tavsiyem kritik noktalara dikkat etmeniz. Şirketler alt yapı, dijital alt yapı, satış, tahsilat gibi noktalara dikkat etmeli. yapay zeka ve insan zekasını birleştirmek şart. E-ihracatı, bulut sistemlerini, dijital alt yapıyı kullanmadan yola devam etmek isteyenler başarılı olamayacaktır. Çok da uzak olmayan gelecekte yüksek teknolojiyle üretim ve ihracat yapılacak. Şirketlerimiz bunu anlamalı ve yüksek teknolojiye geçmeli” diyerek sunumunu sonlandırdı.
Kaynak: İHA