Frenleme esnasında kaybolan enerjinin tekrar sisteme kazandırılmasını sağlayan projenin test süreci tamamlandı. Bu yıl içinde üretiminin yapılması planlanan projeyi, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da destekliyor. Bakanlık, genç mühendislere 100 bin lira destekte bulunmuştu.
Devimsel Teknoloji Genel Müdürü Ersin Arslan, 5 mühendis arkadaşıyla birlikte, projeyi hayata geçirebilmek için Kocaeli'nin Derince ilçesinde gece gündüz çalıştıklarını söyledi. Daha önce 'hidrojen enerjili araba, güneş enerjisiyle çalışan araba ve tekne'yi başarıyla tasarlayan ve üreten ekipte yer alan Arslan, araçlarda yakıt tasarrufu sağlayan projelerinde sona geldiklerini kaydetti. Arslan, projenin testini Körfez Yarış Pisti'nde yaptıkları çalışmayla tamamladıklarını anlattı.
Projeyle, araçlarda yüzde 30'a varan yakıt tasarrufu sağlamayı hedeflediklerini ifade eden Arslan şunları söyledi: "Proje, hareket halindeki araçlarda frenleme esnasında kaybolan enerjiyi tekrar sisteme kazandırıyor. Hem elektrikli hem içten yanmalı motora sahip araçlarda kullanılabilecek. Tasarruf oranı, aracın ağırlığı, hacmi, durma sayısı dahil birçok etkene bağlı olarak farklılık gösterecek."
'ÖNCE ŞEHİR İÇİ DOLMUŞLARINDA KULLANILACAK'
Şimdiye kadar 3 deneme üretimi yaptıkları projeyi ilk olarak minibüs üzerinde uyguladıklarını belirten Arslan, "Testten başarılı sonuç elde ettik. İlk etapta hedefimiz, şehir içindeki dolmuş ve yarım otobüsler. Çünkü bu araçların yakıt masrafları daha fazla. Bu araçlar, bizim projeye çok uygun. Yakıt tasarrufu da yüzde 30'a yaklaşıyor. Ayrıca proje bütün araç tiplerine uygulanabilecek. Araç hareket edebiliyorsa bizim sistem uygulanabilir." diye konuştu.
Arslan'ın verdiği bilgiye göre proje 2 parçadan oluşuyor. Elektronik olan cihaz, motor aksamına yakın bir noktaya monte ediliyor. Bunun dışındaki elektronik modül ise aracın herhangi bir yerine yerleştiriliyor. Minibüslere monte edilecek cihazın ağırlığı yaklaşık 15 kilogram. Bu ağırlık araçtan araca değişiyor. Yaklaşık 3 ay gibi bir sürede amorti edilen sisteme 10 yıllık ömür biçiliyor.
Arslan, projenin şu anda Türkiye'de pazarının 3 milyon 300 bin araç olduğunu, bununda araçların yüzde 21'ne tekabül ettiğini belirterek, "Önümüzdeki yıllarda otomobiller içinde bir sistem tasarlamayı düşünüyoruz. O zaman hitap ettiği rakam daha da artacak." ifadelerini kullandı. Sistemin çevreye olan katkısına da değinen Arslan, şöyle devam etti: "Araçta yakıt düştüğü gibi doğaya salınan emisyon miktarı da azalmış oluyor. Ayrıca, aracın frenlemesine minimum ihtiyaç duyulduğu için, balata değişimine kısa vadede ihtiyaç duyulmayacak. Bunun dışında motorun yükünü alıyor, ömrünü uzatıyor."
Yakıt tasarrufuyla ilgili piyasada birçok cihazın bulunduğuna dikkat çeken Arslan, "Herkese çok fazla güvenmesinler ve iyice araştırsınlar. Bizim sistemimizin bilimsel geri planı gayet sağlam." diye konuştu. Arslan, projenin Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından da desteklendiğine vurgu yaparak, "Projeyi, teknik hesaplamaları bittikten sonra bakanlığa sunduk. Onlar da projenin bilimsel ve ticari anlamda yapılabilirliğini görerek destek verdi. Çünkü bu projedeki ışığı gördüler. Biz, daha önce ürettiğimiz güneş enerjili arabalarda bu sistemi yaptık, çalıştırdık, test ettik. Sonuçlarını gördük. Bu sonuçlarla bakanlığa gittik. Bakanlık da geri planı gördüğü için destek oldu. Bize 100 bin TL destek verdi." diye anlattı.
Projeyi yürütenlerden elektrik-elektronik mühendisi Mahmut Çetin ise proje fikrinin yıllar önce oluştuğunu söyledi. Günlük hayata uygulayabilmek için de gece-gündüz çalıştıklarını dile getiren Çetin, "Bakanlıktan aldığımız tekno-girişim desteğiyle projemizi geliştirdik. Bu süreçte birçok zorlukla karşılaştık. En çokta piyasadaki sahte ürünlerle nasıl mücadele edeceğimizle ilgili. Ancak sistemimiz çok sağlam veriler üzerine kuruldu. Çalışmalarımızın karşılığını alıyoruz." dedi.