Seçim Spekülasyonu!
Öncelikle hemen belirtmeliyim ki, seçimlere bu kadar kısa bir süre kala yaşanan bu yükselişi kesinlikle beklemiyordum. Seçim sonuçlarına göre iktidar partisinin oy oranını az düşürmesi, koruması ya da arttırması halinde BIST için hızlı bir yükseliş, kur ve faiz için de düşüş beklediğimi biliyorsunuz. Ancak henüz sonuçlar belli olmadığı için bu yükseliş seçim öncesi ilginç bir gelişme. Seçimle ilgili gerçekçi bir anket bilgisi özellikle yabancı fonlara ulaştı da bunun için uzun dönemdir fazla olan satış pozisyonlarının bir kısmı kapatılarak alışa geçilmiş olabilir. Ama bu ortamda gerçekçi bir anket hangisidir ben bilmiyorum!
25 Mart Korkusu!
25 Mart tarihinde ülkeyi kaosa sokacak, iktidarın çok büyük oy kaynına neden olacak bir kaset, bilgi, belge açıklanacak diye uzun süredir yapılan bir spekülasyonu hepimiz biliyoruz. Hatta alınan twitter yasaklarının bile bu nedenle yapıldığı söylentilerini meclis üyelerinden, gazetelerden bol bol dinledik. İşte bu gelişmeden korkarak, uzun bir süredir vadeli işlemlerde short(kısa) pozisyonda duranlar çoktu. 25 Mart geçtiği halde böyle bir korkunun gerçekleşmediği görülünce, satış pozisyonlarının bir kısmı kapatılmak istenmiş olabilir. İki gün içinde fx piyasalara 2,5 Milyar Dolar civarında bir para girişi olduğu söylentileri de bu düşünceyi destekliyor.
Rusya-Kırım-Ukrayna Krizi Bir anda ortaya çıkan bu kriz nedeniyle, taraflar bir birleri için sert açıklamalar yapıp, bazı uygulamaları devreye alıyorlar. Bu uygulamalar içinde banka hesaplarına blokeler, enerji alanında müeyyidelerin adı geçiyor. İşte eğer bu kriz daha da artar da, bazı finansal yaptırımlar devreye alınırsa, batıda bulunan Rus sermayesinden 165 Milyar Dolar'lık bir dilimin batıdan çıkabileceği, aynı şekilde Rusya'da bulunan batı sermayesinde ilk yıl için 100, toplamda 150 Milyar Dolar'lık bir çıkış olabileceği ifade ediliyor. Bu sermaye hareketinin karşılıklı iki taraftan da çıkacak paraların bir kısmının Türkiye'ye yönelebileceği konuşuluyor. Bu olabilir mi? Türkiye'de çok ciddi yatırımlar başlamış durumda. Pozitif faiz de varken, neden olmasın diyorum.
TCMB'nın Zorunlu Karşılıklara Faiz Jesti! TCMB zorunlu karşılık tebliğinde, ZK'lara faiz ödenmez deniyordu. Bu tebliğ değiştirildi. Gerekli hallerle ölçülü ve sınırlı faiz ödemesi yapılabilir şeklinde bir değişiklik yapılarak yeni tebliğ dün Resmi Gazete'de yayınlandı. Bu nedenle bankalara bir alım gelmiş olabilir. Bu gelişmenin bankalara olası etkisini dün yazıştım.
Ben bu gerekçenin seçim riskine rağmen bu denli bir yükseliş yaratmasını beklemiyordum. Çünkü eğer seçim sonuçlarında iktidar oyları korunursa, TCMB bu tedbiri uygulamayabilir düşüncesindeyim. Bu tedbir, iktidarın sonraki genel seçimleri riske sokacak bir oy kaybı yaşaması halinde, bunun kurlar ve faizler üzerinde yaratabileceği baskıyı azaltmak için uygulamaya sokulacağı görüşündeyim. Onun da zamanı ve boyutu henüz net değilken, bankaların % 15'lere yaklaşan yükselişleri oldukça fazla duruyor.
Şimdi Ne Olacak?
Ben her şeyi seçim sonucu gösterecek diyorum. Yoksa seçim riski olmasa BIST için neler düşündüğümü 31/01/2014 tarihli ''BIST İkili Dip Yapar Mı?'' ve 19/03/2014 tarihli ''Rus Parası Mı, Trend Kırılması Mı?'' başlıklı yazılarımdan görebilirsiniz. Bu yazılarda, seçim riski olmasa şu anki yükselişlerin olması gerektiğini yazdım. Hatta teknik olarak 64.400 düşüş trendi kırılınca 68.500-70.000 seviyesine gidilebileceğini ama seçimin içerdiği riskler, Suriye gerilimi, olası 25 Mart korkusu nedeniyle yakın dirençlerin aşılamayacağını yazmıştım. Adını verdiğim bu yazılarımı yeniden okuyunuz ki, aslında bankalarımızın ucuz olduğu ve yabancı açısından neden cazip olacağımız hakkında yazdıklarımı yeniden hatırlayınız.
Ben en büyük pozitif etkinin 25 Mart tarihinde kaos yaratacak bir gelişmenin olmamasının yarattığı rahatlamadan kaynaklandığını ve bu nedenle yükseliş yaşadığımız kanaatindeyim. Ama devamı için yine de seçimleri görmek istiyorum. Yükseliş sürerse ne olur sorusunun cevabını yukarıda verdiğim beklenti yazılarımda bulabilirsiniz.
Maalesef çok kötü bir süreç yaşıyoruz. Haber manipülasyon ve spekülasyonları zirve yapmış durumda. Bunlardan etkilenmemek de mümkün değil. Mansur Yavaş ve Melih Gökçek'in yaptığı provakasyon ve suikast ihbarları bile yeterince korku yaratabilecek açıklamalar. Bunlar varken, ben seçimler bitene dek korkularımdan sıyrılamıyorum.
Umarım sağlıklı, sorunsuz bir seçim yaşarız. Ülkemiz için en hayırlı sonuç neyse o çıksın diyorum.
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
Twitter;borsaanalizci.com