BİZE ULAŞIN
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı Osman Birsen, 2007'de şirket sayısı ve hacim olarak 2006'yı geçebilecek halka açılımların olabileceği düşüncesinde olduğunu kaydetti.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından düzenlenen "İşletmelerin Finansman İhtiyacı İçin Sermaye Piyasaları" konulu geleneksel Perşembe Toplantısına katılan Birsen, katılımcıların ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İMKB çalışanlarının sağlık hizmetleri konusunda SKK ile anlaşma sağlayıp sağlamadığının sorulması üzerine Birsen, "Bu, anlaşmaktan ziyade Başbakanlığın çıkardığı tasarruf genelgesinde bu konuda herhangi bir kısıtlamanın yer almamasıdolayısıyla ortaya çıkan yeni durumdur. Biz, sınırlamanın olmadığını SPK'yabildirdik. Onlar da buna iştirak ettiler. Sağlık yönetmeliğinin durdurulmuş haliortadan kalktı. Bundan böyle kendi yönetmeliğimizi uygulayacağımız anlaşılıyor"dedi.
İMKB ile sendika arasındaki görüşmelere ilişkin başka bir soru üzerine de Birsen, sendika temsilcileriyle bugün randevuları olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Grev, telaffuz etmediğimiz şeydir. Borsa yönetimi olarak, müzakere yapma açısından belli bir esnekliğe kavuşmak... Bu olursa anlaşabileceğimiz kanaatini taşıyoruz. Burada ciddi bir şey beklemiyoruz. Bugüne kadar sendikamız olgun bir davranış içinde oldu. Nihai olarak bu işin çözüleceğine inanıyorum."
İSLAMİ HOLDİNG ŞİRKETLERİNİN BORSAYA KOTE OLMASI
İslami holdinglerin Borsaya kote olmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine de Birsen, borsaların şirketleri gruplandırması, onlara göre birpolitika üretmesinin söz konusu olmadığını söyledi.
Birsen, "Borsalarımız objektif kuralları taşıyan her şirketin yer almasını sağlayacak konuma sahip. Böyle bir politika oluşturmak bahis konusu olmaz. Şartları sağlayan her şirketin borsamızda yer almasını isteriz" diye konuştu.
Osman Birsen, bir başka soru üzerine, Borsada kaydi sistemin başladığını, Borsadaki bütün hisse senetlerinin kaydi olarak takip edildiğini belirtti.
Borsanın bir kumar yeri olarak algılanması şeklindeki yorumlara da açıklık getiren Birsen, bu işin kumar olmadığını, Borsanın çok başarılı bir kurum olduğunu ifade ederek, "Borsayı eleştirmek mümkün ama başarı ve güveni degörmek lazım. Maalesef biz hep negatif tarafını ortaya çıkarıyoruz. Sadecenegatif taraflarının söylenmesi piyasanın gelişmesine de engel oluyor. Güçlüyapısını gören yabancılar bundan istifade ediyor. Negatif tarafından bakarakborsadaki fırsatları değerlendirme noktasında kalıyoruz" dedi.
2007'DE HALKA ARZLAR
Yüksek faizlerin sermaye piyasalarını nasıl etkilediği şeklindeki bir başka soru üzerine Birsen, yüzde 10'u geçen faizin yüksek olduğunu, reel faizlerin yüksek olmaması gerektiğini belirtti.
Birsen, "Bunun belli bir zaman içinde indirilmesini beklemek doğru bir gelişme. Türkiye bu konuda ciddi adımlar attı. Makro ekonomik politikalar istikrarla uygulanmıştır. Seçim yılında uygulanacağına ilişkin kararlılıklar da ifade edilmiştir. Toplum da bunu istiyor. Bu, önümüzdeki istikrarlı dönemi bize işaret etmektedir. Bu gelişmeler reel faizlerin azalmasına da neden olacaktır" diye konuştu.
Osman Birsen, Türkiye'nin, bulunduğu coğrafyanın getirdiği istikrarsızlığın maliyetini de çektiğine işaret etti.
2007 yılındaki halka arzlara ilişkin soru üzerine Birsen, şöyle konuştu:
"2007, özel bir yıl. 2 seçim gerçekleşecek. Şu ana kadar gelişen şartlarda piyasamız açısından istikrar ortamının devam edeceğine dair pozitif yaklaşımın olduğunu görüyoruz. 2007'de 2006'ya göre halka arzlarda daha iyi bir performans göreceğimiz inancındayım. 2007 yılında şirket sayısı ve hacim olarak 2006'yı geçebilecek halka açılımların olabileceğini düşünüyorum. "
İMKB'NİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ
İMKB'nin özelleştirilmesine ilişkin temel kararlar konusunda çok önemli bir gelişmeye şahit olmadıklarını vurgulayan Birsen, "Özelleştirme demek, borsanın yeni sahiplerinin belli olması anlamına geliyor. Bu konuda stratejik kararların verilmesi lazım. Bundan sonra da kanuni değişikliklere ihtiyaç var. 2007'nin böyle bir karar verilmesi açısından uygun olacağına inanıyoruz. Böyle bir karar verilirse çok süratli bir özelleştirme yapılabilir. 2007'de de realize olabilir.Borsamız bütün modelleri yakından takip etmektedir."
YÜZDE 99 YAKALAMA GÜCÜMÜZ VAR
Borsadaki manipülasyon işlemlerine ilişkin bir soru üzerine de Birsen, manipülasyon diye ifade edilen alanın "olsa olsa" 100 şirkete sıkışmış gibi göründüğünü, bunun 100 şirketin manipülasyon yaptığı anlamına gelmediğini, 100 şirketin manipülasyon açısından uygun ortamı ifade ettiğini anlattı.
Manipülatif hareketlerin bulunduğu alanın geçmişe göre sınırlı olduğunu aktaran Birsen, "Bunu yavaş yavaş kaybolmaya yüz tutan yapı olarak görmeklazım. Manipülasyonla mücadele konusunda ciddi bir çalışma içindeyiz. Borsanınsanki hiçbir şey yapmıyormuş gibi gözükmesinin tek nedeni o işlemleri veşirketleri açıklama yetkisine sahip olmamasından kaynaklanıyor. Yüzde 99'unüzerinde bizim yakalama gücümüz var" görüşünü dile getirdi.
İMKB'deki açılış seansı saatleriyle ilgili uygulamayı yarın başlatacaklarını bildiren Birsen, "24 saatte Türkiye'nin her yerinden toplanan yatırımcı emirlerinin hisse senedi piyasasına intikalini en hızlı ve kolay şekildegelişini temin edecek. Bütün emirler toplandıktan sonra eşleşme bir andagerçekleşecek. Bu yatırımcıların emirlerinin en iyi ortamda fiyatlarla sonuçlanmasına imkan verecek" diye konuştu.
YABANCI PORTFÖYÜ
2007 yılında yabancı portföy açısından iyimser olduğunu ifade eden Birsen, şunları kaydetti:
"Sorunlu kısım bizim yerli yatırımcılarımızda. Yerli küçük yatırımcılarımız hala Borsaya güvenmiyor. 2007'nin şartlarını hala riskli görüyorlar. Burada bir zafiyet olabilir. Ama yerli kurumsal yatırımcıların paylarını artırdığını görüyoruz. Bireysel emeklilik fonlarının büyük ölçüde bizim piyasamızda yer aldığını görüyoruz. Bundan da memnun oluyoruz. 2007, 1-2 milyar dolarlık yabancısermaye girişine imkan verecek."
"Borsada dış piyasadaki gelişmeler neden bu kadar etkili?" şeklindeki soru üzerine Birsen, geçmişte olan abartılı tepkilerden uzaklaşıldığını, daha olgun tepkiler gördüklerini, bunun da piyasa açısından pozitif bir gelişme olduğunu söyledi.
Yatırımcıların risk algılamasında değişiklik olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine Birsen, "Borsa zengin olma vasıtası değil. Bizim yatırımcılarınana motifine bakıldığında düşük yatırımla yüksek sonuç almayı umuyor. Fazlabeklentiyle sonuç arasındaki fark yüksek olunca o zaman kumara benzetiliyor" yanıtını verdi.
