Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY), Eni ve Total şirketleriyle dün yeni doğal gaz anlaşmaları imzaladığını belirterek, "Bu adım, Rumların Kıbrıs'ta uzlaşmayla değil gerginlikle hareket etmek istemelerinin bir göstergesidir. Uluslararası şirketleri uyarmak istiyorum, Kıbrıs Türk halkının hak ve menfaatlerine zarar verecek şekilde atacakları adımlar, onlara ciddi bedeller ödetebilir. Uluslararası şirketler Rumların oyununa gelmemelidir, Ada'da gerginliğin artmasına hizmet etmemelidir." dedi.
Taçoy, Türkiye Barolar Birliğince düzenlenen "Kıbrıs'ta Son Söz" konulu panelde yaptığı konuşmada, özellikle KKTC'nin izolasyonlarla karşı karşıya kalmasından sonra Kıbrıs Türklerinin "acımasız ve haksız" ambargolara karşı kendisini ayakta tutacak ve insanlığa katkı sağlayacak bir yol izlediğini söyledi.
Gelişen teknolojik unsurlarla 2020'nin "bilişim adası" olmak için bir fırsat olduğunu düşündüklerini ifade eden Taçoy, "KKTC'nin son 45 yıllık geçmişinde turizmin yanında en büyük yumuşak gücü üniversiteler oldu. Kuzey Kıbrıs, bugün tanınmayan devletler arasında ciddi araştırma ve sorgulama yaratan bir başarı müktesebatına sahiptir." diye konuştu.
Özellikle Avrupa ve Avrupa dışı dünyadan Kuzey Kıbrıs üniversitelerine, Birleşmiş Milletlerin (BM) tanıdığı 120 farklı ülkeden öğrencilerin yüksek öğrenim görmeye geldiklerini dile getiren Taçoy, yine çok sayıda BM üyesi ülkeden akademisyenlerin evrensel standartlarda bilim elçileri olarak görevlerini KKTC'de sürdürdüklerini bildirdi.
- "KKTC ucuz, çevreci ve kaliteli enerjiye ulaşamamaktadır"
Son yıllarda Türkiye'den KKTC'ye elektrik götürecek projeyi sürekli tartıştıklarını söyleyen Taçoy, bu enterkonnekte sistemi elzem olarak değerlendirdiklerini ifade etti.
Taçoy, söz konusu sistemin GKRY ile mevcut şekliyle var olduğunu ve 3 noktadan GKRY ile enterkonnekte olduklarını belirterek şöyle devam etti:
"(GKRY'nin kapasitesi, rezervi KKTC'de güneş enerjisi avantajına çevrilemez) diye madde içeren gizli anlaşma sebebiyle KKTC ucuz, çevreci ve kaliteli enerjiye ulaşamamaktadır. Biz enterkonnekte sistemi anavatan Türkiye ile bir an önce kurmak istiyoruz ki bu rezervi üstümüze alabilelim ve en uygun şekilde istifade edebilelim. Bu projenin KKTC'deki elektrik fiyatlarını ilk başlarda ciddi oranda indireceğini düşünüyoruz ama en önemlisi enerjiyi hem ihraç edebilecek hem de kendi içimizde kullanabileceğimiz bir duruma gelebileceğimizde fiyatlar minimum seviyeye inecektir. Bizim tek istediğimiz KKTC'de üretilen enerjinin, hem daha ucuz hem daha çevreci noktalara ulaşabilmesidir."
- "Bizim için her bedeli ödemeye hazır bir anavatanımız var"
Doğu Akdeniz'de önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemden geçildiğine dikkati çeken Taçoy, Kıbrıs Rumları ve uluslararası şirketler ile Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerini koruma adına ciddi bir mücadeleye girdiklerini söyledi.
Taçoy, bu mücadelede yalnız olmadıklarını çok iyi bildiklerini belirterek, "Bizler öyle şanslı bir ülkeyiz ki bizim için her bedeli ödemeye hazır bir anavatanımız var. Bundan daha büyük bir kazanç olabilir mi? Kıbrıs'ta haklarımızdan asla ödün vermeyeceğiz. Bunun mücadelesini anavatan Türkiye'mizin gücüyle daha öz güvenle yapıyoruz." dedi.
Türkiye'nin Rumların oldubittilerine izin vermeyerek Doğu Akdeniz'de yerini almak için hızlıca hareket ettiğini vurgulayan Taçoy, şunları kaydetti:
"Doğu Akdeniz'de artık iki sondaj, iki sismik araştırma gemimiz var. Rumlar, Eni ve Total isimli şirketlerle dün yeni doğal gaz anlaşmaları imzaladılar. Bu adım, Rumların Kıbrıs'ta uzlaşmayla değil gerginlikle hareket etmek istemelerinin bir göstergesidir. Uluslararası şirketleri de buradan uyarmak istiyorum, Kıbrıs Türk halkının hak ve menfaatlerine zarar verecek şekilde atacakları adımlar, onlara ciddi bedeller ödetebilir. Uluslararası şirketler Rumların oyununa gelmemelidir, Ada'da gerginliğin artmasına hizmet etmemelidir."
Taçoy, Dışişleri Bakanlığının bu yönde yaptığı açıklamayı yürekten desteklediklerini dile getirerek, "Yeni sismik araştırma gemilerimizin ve üçüncü sondaj gemimizin de olması mümkün. Rumların uzlaşmaz tutumu bizleri Doğu Akdeniz'de daha da güçlü duruma getirmiştir." dedi.