Altın rekora koşuyor
Dünya Altın Konseyi Türkiye Genel Müdürü Murat Akman, Ramazan dolayısıyla oluşan yavaşlamaya ve artan fiyatlara rağmen altın talebi açısından 2007 yılının son çeyreğinin de, ikinci ve üçüncü çeyrekler gibi rekor olacağına inandıklarını belirtti.
Akman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl fiyat dalgalanmalarının azalmasıyla birlikte alıcıların piyasalara olan güveninin arttığını ve altın talebinin "en yüksek" rakamlara ulaştığını, artan iç piyasa altın talebinin sadece 2006’yı değil, az bir farkla 2005’deki rekor talebi de geride bıraktığını söyledi.
Türkiye altın piyasasının, ilk defa bu yılın ikinci çeyreğinde ABD altın piyasasını geçerek, dünyanın en büyük üçüncü altın piyasası konumuna ulaştığını belirten Akman, altın takı talebi ile ilgili gelişmelerin üçüncü çeyrekte de devam ettiğini, üçüncü çeyrekte yine rekor bir talep oluştuğunu ve 86,3 tonluk bir altın talebi olduğunu bildirdi.
Yaz mevsiminde seçim yüzünden ertelenen düğünler, artan alım gücü, YTL’nin dolar karşısında değer kazanmasının YTL cinsinden altın fiyatını düşük tutması ve başkasının borcu olmayan tek yatırım aracı olma özelliğinin, altın talebinin artmasını sağladığını ifade eden Akman, "Ramazan sebebiyle oluşan yavaşlamaya ve artan fiyatlara rağmen altın talebi açısından 2007’nin son çeyreğinin de ikinci ve üçüncü çeyrekler gibi rekor olacağına inanıyoruz" dedi.
"TÜRKİYE, EN ÖNEMLİ PİYASALARDAN BİRİ OLMAYA DEVAM EDİYOR"
Türkiye’nin, hem yabancı turistlerin hem de Türk alıcıların sayesinde dünyanın en önemli altın piyasalarından biri olmaya devam ettiğini belirten Akman, yıl sonu tahminlerine ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:
"Tahminlerimiz, geçen yıla göre ve has altın cinsinden yüzde 15 artışla takı üretiminin 254 tona, yüzde 17 artışla iç piyasa takı talebinin 193 tona, yüzde 3 artışla iç piyasa yatırım altını talebinin (Cumhuriyet ve külçeler) 63 tona, takı ihracatı ve bavul ticareti toplamının yüzde 7 artışla 74 tona, turistlere yapılan satışların da yüzde 15 artışla 62 tona çıkacağını göstermektedir. Böylece toplam altın (takı, sikke, külçe) üretiminin yüzde 12 artışla 317 tona ve toplam iç piyasa altın (takı, sikke, külçe) talebinin de yüzde 13 artışla 256 tona ulaşacağını tahmin etmekteyiz. Toplam talebin 256 ton ile 2005 yılındaki rekor olan 2 tonu küçük bir farkla geçip, tüm zamanların en yüksek seviyesine
Ulaşacağını tahmin ediyoruz. Bu artışı parasal değer cinsinden ölçtüğümüzde, altın fiyatlarındaki artışları göz önünde bulundurursanız dolar cinsinden talepteki artışın yüzde 57’ye vardığını ve YTL cinsinden talepteki artışın yüzde ’e ulaştığını görebiliriz."
"İTALYA’NIN LİDERLİĞİ, BİR MÜDDET SONRA SONA ERECEKTİR"
Murat Akman, Türkiye’nin, ihracatta dünya ikinciliğini Hindistan ve Çin ile paylaştığını, henüz İtalya’yı geçmediğini, ancak ihracatının arttığını vurgulayarak, "İtalya’nın liderliği, bir müddet sonra sona erecektir ve İtalya, sadece en üst katma değerli ürün guruplarında varlığını sürdürecektir. Ancak dünya lideri olma konusunda çok büyük iki rakibimiz var; Hindistan ve Çin" diye konuştu.
Hindistan ve Çin’in, iç piyasa büyüklükleri açısından da Türkiye’den büyük olduğunu, bunun önemli nedenlerinden birini de nüfus büyüklüğünün oluşturduğunu ifade eden Akman, "Dünya lideri olabilmemiz tamamen bu üç ülke arasındaki yarışın sonuçlarına bağlı. Dünya lideri olmak için çok ciddi stratejik avantajlarımız var ama aynı şekilde yapılması gereken de pek çok şey var" dedi.
Akman, altın takı tarihinin Anadolu’da 5 bin yıl öncesine dayanıyor olmasının Türkiye’nin en büyük avantajlarından biri olduğunu vurgulayarak, Kapalıçarşı’nın, Osmanlı döneminde dünyada takı üretiminin merkezi olduğunu, dolayısıyla Türkiye’de çok ciddi bir bilgi birikimi ve teknoloji bulunduğunu ifade etti.
