FİNANS

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN
BASIN BÜLTENİ-TEMA Vakfı ve Doğuş Çay'ın 'Her Dem Toprak İçin' projesi 3'üncü etap çalışmaları ile devam ediyor
01/07/2021 18:11:27

Sürdürülebilir çay tarımının temelini oluşturan toprak sağlığının  korunması amacıyla TEMA Vakfı ve Doğuş Çay iş birliği ile 2016 yılında
Rize'de başlatılan 'Her Dem Toprak İçin' projesi 3'üncü etap  çalışmaları ile devam ediyor. 2021-2022 yıllarını kapsayacak olan yeni  dönemde örnek uygulamaların Trabzon ve Artvin illerinden bahçeleri de  kapsayacak şekilde daha fazla örnek bahçede yaygınlaştırılması  hedefleniyor.

Sürdürülebilir çay tarımı için örnek bahçeler aracılığıyla doğru  tarımsal uygulamaların üreticilere gösterilmesini ve bu uygulamaların  yaygınlaştırılmasını hedefleyen 'Her Dem Toprak İçin' projesinde
3'üncü etap çalışmaları başlatıldı. TEMA Vakfı ve Doğuş Çay iş birliği  ile 2016 yılından bu yana dünyanın sayılı çay üretim merkezlerinden
Rize'de yürütülen projenin yeni döneminde uygulama alanı genişletildi.
Çay topraklarındaki asitleşme sorunu hakkında sosyal paydaşlara  yönelik farkındalık çalışmalarıyla başlayan ve 5 yıldır başarı ile  devam eden proje sayesinde hayata geçirilen örnek bahçelerde yüzde 38  verim artışı sağlandı.

2016 yılında başlatılan "Her Dem Toprak İçin" projesinde bugüne kadar  elde edilen kazanımlara değinen TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
Deniz Ataç  "Çay, Türkiye ve özellikle Doğu Karadeniz Bölgemiz için  çok büyük bir öneme sahip bir tarımsal varlık. Çayın geleceği ise,  çayın yetiştirildiği toprakların ve çay tarımına bağlı yaşamın  sürdürülebilirliğinden geçiyor. Ne yazık ki son 50 yılda başta yoğun  kimyasal gübre kullanımı sebebiyle çay topraklarının sağlığı büyük  oranda bozulmuş durumda. Bölgedeki toprakların yaklaşık yüzde 86'sı  yoğun kimyasal gübre kullanımı sebebiyle kuvvetli veya çok kuvvetli  seviyede asidik hale geldi. Bu da toprağın, çay tarımına uygun  olmadığı anlamını taşıyor. Biz de Doğuş Çay iş birliğiyle 2016'da
Rize'de başlattığımız bu projede, ilk iki fazda öncelikle çay  topraklarındaki asitleşme sorunu konusunda farkındalık yaratarak doğru  tarımsal uygulamalar ile toprakların nasıl ıslah edileceğinin bölge  üreticilerine gösterilmesine ağırlık verdik. Bu kapsamda 2016 yılından  bugüne kadar yaklaşık 12 bin kişiye eğitimlerle ulaştık. Rize ilinin  farklı vadilerini temsilen seçilen 6 uygulama bahçesinde (toprak  örneğine dayalı tarım kireci, çay atığı kompostu, organik gübreleme,  budama ve çapalama gibi) örnek uygulama çalışmaları yürüttük. Örnek  uygulama bahçelerinde çay atığından kompost yaparak toprağa geri  kazandırdık. Özellikle çay fabrikalarında üretim sonrası ortaya çıkan  çay atıklarının kompost haline getirilerek tekrar çay bahçelerinin  gübre ihtiyacının karşılanmasında kullanılması çok önemli. Yürütülen  çalışmalarla başlangıçta çok kuvvetli asit (ph 4,14) karakterde olan  uygulama bahçelerini, çay tarımı için de uygun olan orta derece asit
(pH 5,51) seviyelerine getirdik. Tabii ki toprak sağlığının iyileşmesi  ürün verimine de yansıdı ve tüm bu uygulamalar sonucunda bahçelerde 3  yıl gibi kısa bir sürede ortalama yüzde 38 oranında verim artışı  sağladık" diyerek projede gelinen bu başarılı noktadan oldukça memnun  olduklarını ifade etti.

"Her Dem Toprak İçin" projesi uygulama alanını genişleterek Trabzon ve
Artvin'e uzanıyor

Projenin 3'üncü etap çalışmaları hakkında bilgi veren Deniz Ataç  "İlk  iki fazda elde edilen başarılı sonuçların mutlaka bölge bahçelerine  yaygınlaştırılması gerektiği düşüncesiyle iş birliğimizi 2022 yılına  kadar uzatma kararı aldık ve projede 3'üncü etap çalışmalarımızı  başlattık. Yeni dönemde 6 bahçe olan örnek uygulama bahçe sayımızı  yüzde 50 artırarak 9'a çıkardık. 2021 yılına dek Rize'de yürüttüğümüz  çalışmalarımızı, çay tarımının yapıldığı Trabzon ve Artvin illerini de  kapsayacak şekilde genişlettik. Yeni dönemde sahibi kadın üretici olan  bir bahçeyi de örnek uygulama bahçesi olarak projeye dâhil ettik. Bu  bahçede kadınlara yönelik bahçe günü etkinlikleri düzenleyeceğiz.
Beraberinde, uygulamaları daha çok üreticiye yaygınlaştırmak için,  eğitim çalışmalarımıza  üretici, çay eksperi ve gelecekte çay tarımına  hizmet edeceğine inandığımız, bölgede tarımsal mesleki eğitim gören  üniversite öğrencileri ile devam edeceğiz. Şimdiye dek toprak  analizleri ile toprakların yapısındaki iyileşmeyi izlemiştik. Projenin  bu yeni döneminde toprak analizlerine ilave olarak, uygulamaların  çayın kalitesine olan etkisini de ölçümlemek üzere yaprak analizleri  de yapacağız" dedi.

"Türk çayı, sürdürülebilir tarım olanaklarıyla önemli bir ihracat  unsuru haline gelebilir"

Doğuş Çay'ın Doğu Karadeniz'den, çayın ana vatanı Rize'den çıkmış bir  marka olduğuna dikkat çeken Doğuş Çay Yönetim Kurulu Üyesi Harika
Karakan Batallı, "Çay bizim hem işimiz hem tutkumuz. Bu tutku  bölgedeki çay tarımının sürdürülebilirliği konusunda elimizi taşın  altına koymamızı sağladı. Çay, Türkiye ekonomisinde, tarımında ve  bölge insanının yaşamında çok önemli bir yere sahip. Türkiye, dünyada  çay tüketiminde birinci, üretiminde ise beşinci sırada. Türkiye'de  sudan sonra en fazla tüketilen tek içecek çay. Türkiye'de üretilen  çayın diğer ülkelerde üretilen çaylara göre çok önemli bir üstünlüğü  var. Türk çayı, tarlada kar altında kalarak yetişen tek çay. Bu  haliyle de lezzet açısından önemli bir avantaja sahip. Coğrafi ve  iklimsel olarak sahip olduğumuz bu avantajı, doğru tarım uygulamaları  ile önemli bir rekabet avantajına dönüştürebiliriz" dedi.

Türkiye'de üretilen çayın, sürdürülebilir tarım olanaklarıyla önemli  bir ihracat unsuru haline gelebileceğine vurgu yapan Harika Karakan
Batallı: "Bugüne gelecek olursak, mevcut durumda çay, Doğu Karadeniz  bölge insanı ve ekonomisi için adeta yaşamsal önem taşıyor. Türkiye'de  toplam siyah çay üretimi miktarı 285 bin ton. Doğuş Çay olarak bu  üretimin yaklaşık 40 bin tonunu biz karşılıyoruz. Türkiye'de  üreticilerden toplam yaş çay alım miktarı 1.445.180 ton. Bunun yüzde
52'si devlet, yüzde 48'i ise özel sektör tarafından  gerçekleştiriliyor. Doğuş Çay ise özel sektörde yüzde 23'lük bir  oranla 160 bin ton yaş çay alımı ile üreticilerini destekliyor. Üçü  dünyanın en büyük çay fabrikaları arasında yer almak üzere  Rize'de  beş adet yaş çay işleme, Ordu'da ise bir adet çay paketleme tesisimiz  bulunuyor. Bu tesisler yıllık 50 bin ton üretim kapasitesine sahip.
Genel merkezimizle birlikte, fabrikalarımızda 4 bin kişiyi istihdam  ediyoruz. Çay, bizim işimizin merkezinde. Çay tarımının etkin ve  verimli şekilde yapılması, toprağın sağlıklı bir şekilde işlenmesi  sadece bizim gibi çay üreticileri için değil, ülke ekonomisinin  geleceğini düşünen herkes için bir öncelik olmalı. Buradaki kritik  nokta çay üretiminde toprağın sürdürülebilir yönetimi" diye konuştu.

"Türkiye'de tüm kişi ve kuruluşlarda farkındalık yaratmak istiyoruz"

Doğu Karadeniz'de çayın bölge insanına katkısının devamını sağlama ve  sağlıklı topraklarda çay tarımı yapma amacıyla 2016 yılında TEMA Vakfı  ile birlikte çay tarımı için toprak sağlığına yönelik 'Her Dem Toprak
İçin' projesine başladıklarını söyleyen Harika Karakan Batallı,
"Rize'nin doğal zenginliği ve en önemli geçim kaynağı olan çayın en  iyi şartlarda yetiştirilmesi, aynı lezzet ve kalitede üretilebilmesi  için bilinçlenmek, sürdürülebilir tarımın önemini anlamak artık  zorunlu hale gelmişti. Doğduğumuz topraklarda çayın ilelebet yetişmesi  hem hayalimiz hem de sorumluluğumuzdur. Bu proje, Doğuş Çay olarak  bölgeye duyduğumuz hassasiyetin de bir yansıması. Beş yıldır süren  projemizin merkezinde çay üreticileri yer aldı. Biz bu üreticilerin  her birini birer 'mikro aile işletmesi' olarak tanımlıyoruz. Proje  süresince, üreticilere özel olarak kurgulanan bir eğitim programı  uygulandı. Yaptığımız işe inanıyoruz ve bu noktada hem ülkemize hem de  ülkemizin insanlarına fayda sağlayabilmek için var gücümüzle  çalışıyoruz. Amonyum sülfat kullanımının yasaklanması gibi devlet  tarafından alınan kararlar da toprağa ve tarıma sahip çıkma konusunda  bize büyük destek oluyor. Biz Doğuş Çay ailesi olarak, yatırımlarımız  hep tarım sektörüne yapıyoruz. Yılda 70 bin çiftçiden 15 bin ton  mısır, 50 bin ton patates, 50 bin ton domates, 975 bin ton  şekerpancarı ve 160 bin ton çay alımı yaparak Anadolu'nun dört bir  yanında konumlanan 10 adet fabrikamızda üretimi gerçekleştirip dünyaya  satıyoruz. Toprağa olan saygımızı her şeyden değerli görüyoruz  çünkü  toprak bizim ana hammaddemiz. Gelecek nesillerin de bu bilinç ile  yetişmesi, doğru ve iyi tarım uygulamalarından geçiyor. TEMA Vakfı ile  projemizin temel amacı, Türkiye'de tarım ile uğraşan uğraşmayan tüm  kişi ve kuruluşlarda farkındalık yaratmak, onlara ilham olabilmek.
Bunu başarabilmek benim ve Doğuş Çay ailesi için çok büyük bir  mutluluk. Bunun için var gücümüzle çalışıyoruz" dedi.


    Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
    http://www.foreks.com
    http://twitter.com/ForeksTurkey